3 Ağustos 2010 Salı

milli anıt milli heykel milli büst milli birlik ve beraberlik


Biraz genellemeci bir bakışla Tanzimat'la başlayan ve Cumhuriyet'in kuruluşuyla artan batı hayranlığı ve modernleşme kaygısı sonucu Avrupa'ya eğitime gönderilen askerler, bürokratlar, ve sanatçılar muhtemelen "yahu Batı memleketleri ne güzel heykellerle, anıtlarla donanmış, bizde niye yok?" diye düşündüler ve tüm memleketi donatacak bir heykel seferberliği başladı. O günlerden bugüne elimizde kala kala Atatürk'e benzemeyen korkutucu büstler ve komunist Rusya'dan fırlamış ideal genç kız ve delikanlı figürleri kaldı. Zorlamayla üretilen bu köksüz eserler memleketimizde malesef "post-it" gibi arzı endam etmekteler. Ancak bu standardın dışına çıkma çabaları da -malesef- azımsanmayacak kadar fazla. Bugünkü asabiyetin tetikleyicisi de ben henüz bir larva iken Beşiktaş Meydanına şaşalı törenlerle "dikilen" ve anlamını hala çözemediğim "anıt-heykel". Freud yaşasaydı ve bu fallik yapıyı görme şansı olsaydı hem sipariş verende hem yapanda hem de gurur içinde "işte laik cumhuriyet" diyerek gözleri yaşaranlarda kimbilir nasıl çocukluk travmaları, bilinçaltı sembolleri ve odipus kompleksleri bulurdu. Freud still rocks!:)

2 yorum:

  1. "bizde ki taklite nispet maymun taklitten pişman."

    bunların yazılması konusuluyor olması bile birşey. teşekkurler. gündem:"öze dönüş"

    YanıtlaSil
  2. saçmalamış bir kişinin problemlerini çözemezsiiniz

    YanıtlaSil